
Gelelim teleskobu kim icat etti sorusuna. NASA 'nn Uhuru (1970) ve Birleik Krallk'n Ariel V (1974) uydular, dnerek sabit bir ekilde durabilen uydular ( spin-stabilized. X-ray Teleskopu (X In Teleskopu) X nlar (X-rayler), Dnya'nn atmosferi tarafndan emilirler bu sebeple bu nlar grmek isteyen bir kiinin atmosferin zerine kmas gerekir.
Yazılı müsaade alınmadan kısmen veya tamamen hiçbir şekilde (fotokopi, teksir vs) iktibas edilemez, yayınlanamaz. Hayrettin CeteTürkçe-İngilizce Fiiller Sözlüğü (anlam endeksli) A Turkish-English Dictionary of Verbs Pastel Matbaacılık İstanbul - 2000 EX REFORM DIL YAYINLARI Her hakkı yazarına aittir. 1500’lerin sonlarnda cam yapm ve mercek retme teknikleri gelitike, bir kiinin iki lensi.
ISBN 975-9 Organi zasyon: Pastel Matbaacılık Ltd. No part of this book may be reproduced or transmitted in any form or by any means including photocopy, without permission in writing from the author. P.K.102 Fatih 34262 istanbul Tel: (0212) 525 35 25 All rights reserved.
Bu güçlükleri genellikle üç ana grupta toplamak mümkündür: a) Anlam bakımından okuyucunun aradığı İngilizce karşılık. Gerek yeni başlayan, gerekse ileri düzeyde İngilizce bilenlerin, karşılaştıkları güçlükler hakkında uzun yıllar yakınmaları, mevcut sözlüklerin konularında yeterli olmadıklarını göstermektedir. Neden bu sözlük? Bu sözlük, bir ihtiyacın ürünüdür. Buna karşın, İngilizce öğrenimi konusunda, hemen hemen hepsi yabancı kaynaklı olan ve ana diline yer vermeyen çok sayıda kitap yayınlanmasına rağmen, bunlar, bu dilin öğretiminde karşılaşılan güçlükleri çözecek nitelikte değildir. Yapılması gereken sayısız ivedi işlerin yerine getirilmesi için, Sözlüğün hazırlanması, yazılması ve basılmasını uzun yıllar büyük sabırla ve bol "lahavle" çekerek bekleyen eşim'e GİRİŞ Birkaç söz Türkiye'de bir yabancı dil bilmenin önemi, İngilizceye karşı gittikçe artan büyük bir ilgi oluşturmuştur. Baskı : Pastel Matbaacılık Ltd.
Şöyle ki: işlemek: to work, to function, to operate, to run to work up, to process, to perform, to commit, to do to generate, to engrave, to carve, to canvas, to embroider to elaborate to handle, to manipulate to inlay, to ornament to accrue. Mevcut sözlükler, bunların İngilizce karşılığını sıra halinde toplu olarak vermektedir. Birinci çözüm: Anlam Endeksi Her dilde olduğu gibi Türkçede birçok fi i l günlük anlamından başka birkaç veya birçok anlamda kullanılır. İşte, bu sözlük, yukarıdaki sorunlara çözüm getirmek için hazırlanmış olup, şimdiye kadar yayınlanmış sözlük ve başvuru kitaplarında rastlanmayan özellikler ve yenilikler taşımaktadır.
Bu yöntem, Türkçe bir kelimenin, İngilizce karşılığı seçimini çok basit bir işlem haline getirmiştir. Bu düşünceden yola çıkılıp, birden fazla anlam taşıyan sözcükler için ayrı ayrı tanım ve örnek getirerek, Anlam Endeksi yöntemi uygulanmıştır. Rastgele ve çoğu zaman yanlış ve uygun olmayan kelime seçiliyor. İngilizce konuşan toplumlar arasında uzun yıllar yaşamış olanlar hariç, engin ve her konuda yeterli bir kelime hazinesine sahip olmadan, bunların arasında sağlıklı bir seçim yapmak olanaksızdır. Sallamak: to sway, to rock, to wag to shake to leave in suspense, to put off to waggle, to whisk, to wave to, to brandish.
Köpek kuyruğunu neden sallar? bir yerini oynatmak: Yürürken biraz kalçalarını salla. Yara için: Sallamak fiilinin Anlam Endeksi: sallamak, oynatmak, hareket ettirmek: Parmağını bana öyle sallayıp durma. Vapur için: Karaköy ve Kadıköy arasında işleyen bir vapur var. Taş için: toprak için: tren için: Gebze ile Haydarpaşa arasında işleyen tren var. Nakış için: oymak anlamında: pas için: Pas metale işlemiş. Faiz için: içine girmek anlamında: incelemek anlamında: leke vs için: Leke kumaşın içine işlemiş.
Kızıl bayrak sallayan binlerce öğrenci vardı. El, bayrak vs için: Elini salla, yeter. Ağaç için: Ağacı biraz sallarsan hepsi düşer.
If you want to get rich you must work hard. Where do you process these? to work. Savsaklamak anlamında: to process. Küçük bir deprem bile kasabayı fena sallar.
Stop wagging your finger at me. There is a ferry that plies between Karaköy and Kadıköy. There is a train running between Gebze and Haydarpaşa. The rust has eaten into the cloth.
There were thousands of students waving red flags. If you shake the tree a bit, they'll all fall. He shook his head as if to say no. Sway your hips a little when walking.
Tüketilmek to be consumed. Bu üçüncü soruna da bir çözüm getirilmiş, Madde başı kelimenin İngilizce karşılığı, telaffuzu ile birlikte verilmiştir: teraslanmak to be terraced. (fiil olarak) (fiil olarak) Ortada, göz ardı edilemeyScek bir telaffuz sorunu olduğu açıktır. Subject (isim olarak) pervert(isim olarak). En güvenilir kelimelerin dahi i ki türlü okunuşu olabileceğini unutmamak gerekir: content (içerik) project (isim olarak).
You have brightened our lives. ) Hayatımızı şenlendirdiniz. (They are virtually extint.
Neden Fiiller Sözlüğü Fiiller, söz bölüklerinden biri olmakla beraber, eksiksiz bir ifade veya bir cümle, ancak bu sözcüklerle kurulabilir. Not: Telaffuzlardaki i ki nokta kendi önünde bulunan sesi uzatır. Sözcüklerin yazılışı ve telaffuzu, Britanya İngilizcesi ile verilmiştir.
Ayrıca Osmanlı Türkçesinden gelen ve bugün hâlâ geçerli olan: secde etmek, teganni etmek, şeffaf olmak, tasvip etmek vs gibi yüzlerce fi i l de sözlüğümüzde yer almıştır. Kitabın birinci kısmı Sözlük bölümünü teşkil edip, bugünkü Türkçe fiilleri içerir. Dahası, fiiller yalnız bir eylem anlatmaz, aynı zamanda alacağı şekle göre, (okuma) (tırmanma) gibi bir isim: (gelince) (koşa koşa) gibi bir zarf ve (okumuş) (gelen) gibi bir sıfat görevi de yaparlar.

Fiilin yalın hali (vermek), Kaynaşmış şekli (varsaymak) ve Türemiş şekli (küçümsemek) sözlükte madde başı olarak bulunur. Bu duruma göre fi i l arama çok basittir. Özel Birleşik Şekli: çekivermek, gezedurmak gibi. Yardımcı Fiille Yapılan Birleşikler: protesto etmek, hata yapmak gibi. Öbekleşmiş Birleşik Şekli: tadını kaçırmak, gözden düşmek gibi.

Ifadelerinin İngilizce karşılığını, aynı şekilde olmak madde başı altında aramak gerekir. Bunlar kim oluyor? Reçel böyle olmaz. İkinci örnek, asıl fi i l niteliği taşıyan olmak: Ne oluyor? Artık olan oldu.
